OSMANLILAR DÖNEMINDE BINGÖL

1514'de Yavuz Sultan Selim Bingöl'ün kuzeyini, Erzincan, Tercan ve Erzurum'u Osmanlilarin hakimiyetine sokmustu.
Çapakçur beylerinden Süleyman Bey, Osmanlilarin egemenligini kabul ederek, Çapakçur(Bingöl) Osmanlilara geçti.
"Çapakçur ve havalisi Süleyman Beye, diger kaleler de Ahmet beye düsmüstü. Osmanli himayesinde yasayan bu kardesler ilk zamanlarda iyi geçindilerse de sonralari aralari açildi. Ahmet Beyin tesebbüsü ile Bab-i Ali Süleyman Beyi ittiham etti ve hatta bir fermanla Süleyman Bey,Çapakçur'da idam edildi. Süleyman Beyin idamindan sonra oglu Maksut Bey Osmanli hizmetine girerek ve Kanuni ile Nehçivan seferine çikip Arap çayi önünde büyük yararliklar gösterdiginden kanuni pederlerinden Mevrus Çapakçur kalesini Maksut Beye,ocaklik namiyla tefviz eyledi." (45)
Kanuni Sultan Süleyman Diyarbakir eyaletini teskil ettiginde Çapakçur'u Sancak olarak buraya baglamis. Bingöl Osmanlilar için önemli bir yere sahipti. Çünkü Bingöl Osmanlilarin Iran'a karsi yürüttügü mücadelelerde bir üs olarak kullanildigi gibi ekonomik bakimdan da önem arz etmektedir.
"23 Mayis 1554'te Kanuni Sultan Süleyman Bingöl yöresinde idi.Göynük suyu boyundaki Hokhzik denilen yerde yeniçeriler Sultani büyük bir törenle karsiladilar.
Çapakçur 1578 Sirvan'a asker gönderdi. Safeviler'e karsi bu sehir ve kaleyi korudu.
"19.yüzyilin ikinci yarisinda eyaletlerin kaldirilmasindan sonra Çapakçur Bitlis Vilayetinin Genç sancagi içerisinde yer alan ve ayni adi tasiyan Kaza'nin merkezi oldu. V.Cuinet'e göre 19. Yüzyillarin sonlarinda Çapakçur 450 haneli 8 dükkanli bir firini olan meyve bahçeleri ve üzüm baglariyla çevrili küçük bir yerlesme yeri idi ve nüfusu da 1075 kadardi. Ayrica burada Sayak adi verilen kaba bir dokuma üretiliyor ve çevredeki yerlere gönderiliyordu."(48)
Osmanlilar, 1914 yilinda I. Dünya savasi patlak verince Almanlardan satin aldigi gemilerle Ruslarin kara denizdeki Odesa limanini bombalamasi ile savasa girmis oldu.
Ruslar Dogu Anadolu da hizla ilerlemeye basladilar. Bu hizli ilerleyisi esnasinda Bingöl'ü isgal ettiler. Bunlara karsi Kigi ve Karir daglarinda, Sigi bogazindan, Esek meydanina kadar uzanan alanda bir savunma cephesi kuruldu. Bu cephede o zaman herhangi bir asker yoktu. Tamamen halk tarafindan olusturulan Milis kuvvetleri bulunmaktaydi. Bu bölgedeki direnme hareketi Karirli Küçük Aga örgütlüyordu. " Karir daglarinda Küçük Aga oglu Mehmet Hulusi beyin emrinde olan Hormek milli alayi Karabas bölgesinde 3.Cibran alayi kumandani oglu Baba Beyin emrinde yarim alayi Sigi Bogazinda Gökdereli Seyh Serif'in emrinde olan Çabakçur ve Palu zazalarinda 1000 kisi ile Kigi'nin Sadilli asireti vardir. Solhan ve genç zazalari Esek meydani (Bugünkü seref meydani) cephesini tutmuslardi.(49)
Çanakkale zaferinden sonra buradaki askeri birlikler süratle doguya kaydirildi. "2. Ordu komutani Ahmet Izzet Pasa karargahini Çabakçur'un Gazik köyüne kurmus. 2. Kol ordu komutani Faik pasa karagahini Sancak nayesinin Simsor köyüne kurarak ordu birliklerini Karir daglari, Haciyan bogazi ve Esek meydani cephelerine sevk etmistir.(50)
Ahmet Izzet Pasa bu arada Dersimi Ruslara karsi harekete geçirmek istiyordu. Bunun içinde Hormek asireti reisi Küçük Agayi devreye soktu. Dersime giden Küçük Aga "bir ay içinde Dersim agalarinda yirmi dört asiret reisinin Ahmet Izzet Pasanin karargahina gitmeye ve hükümete dehalet etmeye muvaffak olmustur."(51) Bu basarisindan dolayi Ahmet Izzet Pasa Küçük Agayi ödüllendirmistir.
Bu cephede yogun çarpismalar olmus. Rus birlikleri bir çok zaiyat vermistir. 1917 ekim devrimi ile Çarlik yikildi. Iktidara gelenler 1. Dünya savasindan çekildigini ilan ederek ordularini Dogu Anadolu bölgesinden çektiler.
Vatan savunmasinda kanlarini dökerek sehit olan evlatlarini anmak ve gelecek nesillere intikal ettirmek için bunlarin anisina Kigi, Çanakçi köyünde Mürsel Pasa abidesi Karliova, Azizan köyünde Azizan abidesi Seref meydaninda Seref meydani Sehitligi abidesi dikilmistir.

 

0 yorum: